Giriş
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), elde edilen toprakları işlemek için insan gücüne ihtiyaç duymaktaydı. Bundan dolayı kıtaya seneler içinde Afrika’dan milyonlarca köle getirildi. ABD’nin 1776 yılında ilan ettiği Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nde geçen “bütün insanlar eşit yaratılmıştır.” sözüne ve insanî şartlara uygunluk dolayısıyla kölelere haklarının verilmesi ve “hür birey” olarak topluma katılmalarını hedefleyen Başkan Abraham Lincoln’ün yönetime geçmesinden sonra Güney eyaletleri Amerikan Konfedere Devletleri adıyla bağımsızlıklarını ilan ederek bir iç savaş başlatmıştır. Konfederasyon, bu bölgede halen kölelere ihtiyaç olduğunu düşünüyordu. Dört yıl süren iç savaşın ardından ABD Ordusu galip çıkmış ve devleti bölünme tehlikesinden korumuştur. Bu olaydan sonra köleliğin kaldırılması, 1862 yılında Özgürlük Bildirgesi’yle resmen ilan edilip 1865 yılında yasallaşmıştır. Ancak bu durum, eskiden “köle” olan siyahilere yapılan ırkçı saldırıları ve ötekileştirmeleri engelleyememiştir. Yazıda, ABD’de köleliğin kaldırılması ve siyahilerin eşit vatandaş olmaları yolunda gerçekleştirilen düzenlemelerle birlikte siyahilerin hakları ve ırkçı tepkiler ele alınacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), elde edilen toprakları işlemek için insan gücüne ihtiyaç duymaktaydı. Bundan dolayı kıtaya seneler içinde Afrika’dan milyonlarca köle getirildi. ABD’nin 1776 yılında ilan ettiği Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nde geçen “bütün insanlar eşit yaratılmıştır.” sözüne ve insanî şartlara uygunluk dolayısıyla kölelere haklarının verilmesi ve “hür birey” olarak topluma katılmalarını hedefleyen Başkan Abraham Lincoln’ün yönetime geçmesinden sonra Güney eyaletleri Amerikan Konfedere Devletleri adıyla bağımsızlıklarını ilan ederek bir iç savaş başlatmıştır. Konfederasyon, bu bölgede halen kölelere ihtiyaç olduğunu düşünüyordu. Dört yıl süren iç savaşın ardından ABD Ordusu galip çıkmış ve devleti bölünme tehlikesinden korumuştur. Bu olaydan sonra köleliğin kaldırılması, 1862 yılında Özgürlük Bildirgesi’yle resmen ilan edilip 1865 yılında yasallaşmıştır. Ancak bu durum, eskiden “köle” olan siyahilere yapılan ırkçı saldırıları ve ötekileştirmeleri engelleyememiştir. Yazıda, ABD’de köleliğin kaldırılması ve siyahilerin eşit vatandaş olmaları yolunda gerçekleştirilen düzenlemelerle birlikte siyahilerin hakları ve ırkçı tepkiler ele alınacaktır.
1-
Köleliğin Kaldırılması, İç Savaş ve Özgürlük Bildirgesi
1.1-
Köleliğin Kaldırılması ve İç Savaş
Abraham
Lincoln, ABD Başkan adayıyken göreve seçilirse köleliği kaldıracağını vaat
etmişti. Lincoln başkan seçildiği zaman ABD’de siyahilerin hala tutsak olarak
çalıştırılması, özellikle ülkenin liberal çevrelerinde büyük bir anakronizm
olarak değerlendiriliyordu.[1] Bundan dolayı Lincoln’ün
köleliği kaldırmasından ticari kaygılarından dolayı endişe duyan on bir güney
eyaleti, Birlik’ten ayrılarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu şekilde ABD İç
Savaşı başlamış oldu (1861). Lincoln, “canavarca bir haksızlık” olarak
nitelendirdiği kölelik kurumuna karşıydı, ama asıl kaygısı Birliği korumaktı.[2] Bundan dolayı neye mâl
olursa olsun birliğin dağılmasına engel olmak durumundaydı.
Abraham
Lincoln, savaş devam ederken Birlik lehine sonuç çıkması için iç savaş başlatan
güney eyaletlerinin ekonomilerine darbe vurmanın doğru bir yol olduğu sonucuna
vararak köleliğin sonlandırılması için ciddi bir adım attı. Bu doğrultuda artık
özgürlüklerine kavuşmuş olan eski kölelerin Konfederasyon’a karşı Birlik
safında olmalarını sağlamaktı.[3] Bu doğrultuda 1 Ocak 1963
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “Özgürlük Bildirgesi” ilan
edildi.
1.2.-
Özgürlük Bildirgesi
İç
Savaş’ın seyrini etkileyen önemli bir faktör de köleliğin ABD’de
yasaklanmasının önünü açan ilk resmî belge olan Özgürlük Bildirgesi’dir.
22 Eylül 1862 tarihinde Başkan Lincoln tarafından kaleme alınan metin ana
hatlarıyla şöyledir:
1)
Köle olarak tutulan tüm insanlar bu tarihten itibaren (1 Ocak 1863) ve sonsuza
kadar özgür kılınacak ve devletin yürütme gücü bu insanların özgürlüklerini
tanıyacak ve koruyacaktır ve bu insanların tümüne veya herhangi birine
özgürlükleri için yapacakları herhangi bir girişimi bastırmaya yönelik eylem ya
da eylemlerde bulunmayacaklardır.
2)
Ortam izin verdikçe makul bir maaş karşılığında sebatla çalışmaları tavsiye
edilmektedir.
3)
Şartları uygun olanları kalelerde, mevzilerde, istasyonlarda ve diğer yerlerde
konuşlandırılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ordusuna kabul
edileceklerdir.[4]
Bildiriden
sonra özgürlüklerine kavuşmak isteyen siyahiler Birlik Ordusu’na katılmak için
yola çıktı. Birleşik Devletler Siyah Askerler Birlikleri (The United States
Colored Troops – USCT) için siyah askerleri orduya almaya başladı. Siyahi
askerler, Güney Carolina, Louisiana, Florida, Virginia, Tennessee, Alabama ve
diğer eyaletlerdeki cephelerde savaştılar.[5] 1865’te kuzey
eyaletlerinin savaşı kazanasıyla kölelik yasaklandı ve ABD kuzey ve güney olmak
üzere ikiye bölünmekten kurtuldu.[6] 1865 yılında Özgürlük
Bildirgesi yasalaştı ancak savaşın bitmesinden beş gün sonra Lincoln suikaste
uğrayarak öldürüldü.
Köleliğin
kaldırılması kölelerin sorunlarını çözmeye yetmemiştir. Kölelerin çoğu
yoksuldu, topraksızdı. Mal ve mülkleri yoktu. Toprak ağaları ve patronlar,
köleleri serbest bırakıyorlardı ama ekonomik bakımdan bağımsız olmayan köleler
için bu özgürlüğün bir anlamı yoktu.[7] Toplumun en fakir
tabakası, siyahiler olmaya başlamıştı.
2-
Siyahilere Karşı Irkçı Saldırılar
2.1-
Knights of the White Camellia ve Ku Klux Klan: Seçim Manipülasyonu Denemesi
ABD
Anayasası’nın XII. Ek’i, köleliği kaldırmış, XIV. Ek yurttaşlık haklarını
tanımıştır, XV. Ek ise ABD yurttaşlarının oy hakkını kabul etmiştir. Ama bütün
bunların zenci hakları ve sorunları üzerinde olumlu ve onarıcı bir etkisi
olmamıştır.[8]
Adını Güney’deki beyaz çiçek açan fundalıklardan alan ve beyaz ırkın saflığını
sembolize etmek amacıyla kullanılan “Beyaz Kamelya Şövalyeleri” (Knights
of the White Camellia) ve “Ku Klux Klan” (KKK) gibi gizli terör
örgütleri siyahi seçmenleri sindirerek seçim sandıklarından uzak tutmak için
şiddet eylemlerine başladılar. Başkan Ulysses S. Grant 1874 yılında New
Orleans’da adil bir seçim yapılması için bölgeye üç piyade alayı ve
gambotlardan oluşan bir küçük filo gönderdi. Grant Klan’ı ezmek için federal
birlikleri kullanmıştı, ama militan beyazların kurdukları gayriresmî “sosyal
kulüpler” ile şiddet eylemleri etkisini sürdürdü.[9]
2-2-
Jim Crow Yasaları
Kölelerin
özgürleştirilmesine engel olamayan güney eyaletleri, özellikle 1890’lı
yıllardan sonra siyahi vatandaşları toplum içinde ötekileştirilmiş ve ırksal
ayrımcılık yasaları çıkarma yoluna gitmiştir. Siyahiler ile beyazlar eşit, ama
ayrı ayrıydılar. Bu yasalar ile ırkların ayrı tutulduğu devlet okulları, tren
vagonları, kütüphaneler, restoranlar ve oteller olması öngörülüyordu. Bu
ötekileştirme ve yasaların oluşturduğu sistem, yüzlerini siyaha boyayan beyaz
oyuncuların (Blackface olarak da bilinir) cahil, değersiz siyahileri
canlandırdıkları 1828 tarihli “Jump Jim Crow” halk oyunu şarkısı atıfla,
“Jim Crow” adıyla bilinmeye başlanmıştır.[10]
3-
Siyahilerin Tepkileri ve Gelişmeler
Louisiana
Eyaleti beyazlar, siyahlar ve karışık soydan gelen melezlerin ayrı tren
vagonlarında yolculuk etmesini öngören bir yasayı kabul etmişti. Yasaya karşı
çıkan farklı ırklardan bir grup vatandaş, yasayı denemek için halk eğitimi
savunucusu Homer Plessy’yi ikna etti. Plessy’nin kendisi beyaz tenliydi ama
büyük büyükannesi siyahtı. Plessy, “sadece beyazlar için” ayrılmış tren
vagonuna binmek üzere bilet satın aldı. Yerine oturduktan sonra, kondüktöre
ataları ile ilgili gerçeği açıkladı. Sonra tutuklandı ve hakkında dava açıldı.[11] Tarihçi ve sosyal bilimci
W.E.B. Du Bois ile bir grup önemli siyahi aydın Niagara Hareketi’ni
kurdular ve Jim Crow yasalarına karşı lobi faaliyetleri yürüttüler. Broşür ve
el ilanları dağıtıp genelde sivil haklar ve farklı ırklara karşı adalet
konuları üzerinde durdular. Bu hareket organizasyon ve finansal destek
açısından zayıftı. Ancak grup çok geçmeden genişleyerek 1910 yılında Siyahları
Geliştirme Ulusal Derneği’ni (National Association for the Advancement of
Colored People – NAACP) kurdular. Ancak Güneyli Başkan W. Wilson, 1913 yılında
ırksal ayrımcılık yasasını onaylamıştır. [12]
Sonuç
ABD’nin
iki ayrı devlete ayrılması ve iç savaşa sürüklenmesinin ardından birliği
sağlayan Başkan Lincoln’ün ilan ettiği Özgürlük Bildirgesi, tek başına bir
anlam ifade etmemiştir. Toplumun en fakir tabakası haline gelen siyahilerin
özellikle de güney eyaletlerinde varlıklarını sürdürebilmeleri ve kendilerini
kabul ettirebilmeleri için çeşitli çalışmalar yapılmış ve yasalar kabul
edilmiştir. Ancak ne var ki eşitlik resmiyette kabul edilmiş olsa da “eşit ama
ayrı” mantığı kabul görmüş ve siyahiler ayrı taşıtlar kullanmaya, ayrı
vagonlarda beklenmeye ve ayrı kütüphanelere girmeye zorlanmıştır. Bu çalışmalar
kimi başkanlar tarafından desteklense de kimi başkanlar tarafından darbe
görmüştür. Sonuç olarak ABD, 20. yüzyılın başlarında hâlâ ırkçılık problemi
yaşayan bir ülke portresi çizmektedir.
Onur KARABAĞ
KAYNAKÇA
SANDER,
O., “Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918’e”, İmge Yayınları, Ankara, 2012.
ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası
Bilgilendirme Dairesi Yayını, “Free at Last”,
2015.
ALATLI,
A., “Batıya Yön Veren Metinler”, ALFA Başvuru Yayınları, C. 3.
ALEXANDER, R. P., “Amerika’da Zencilerin Başkaldırısı”,
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Çev.: T. Karamustafaoğlu, C. XXV,
S. 3
[1] Oral
Sander, “Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918’e”, İmge Yayınevi, Ankara 2012, s.
161
[4] Alev
Alatlı, “Batıya Yön Veren Metinler”, Cilt III, s. 935-938
[6] Oral
Sander, a.g.e., s. 161
[7] Raymond P. Alexander, “Amerika’da Zencilerin Başkaldırısı”, Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Dergisi, Çev.: T. Karamustafaoğlu, C. XXV, S. 3, s. 102
[8] Raymond
P. Alexander, a.y.
[10] ABD
Dışişleri Uluslararası Bilgilendirme Dairesi Yayını, a.g.e., s. 21
[11] ABD
Dışişleri Uluslararası Bilgilendirme Dairesi Yayını, a.g.e., s. 21
[12] ABD
Dışişleri Uluslararası Bilgilendirme Dairesi Yayını, a.g.e., s. 23
Yorumlar
Yorum Gönder