Rusya Karşısında Bir Türk: Şir Gazi Han



Şîr Gazî Han Dönemi’nde Rusya’nın Genel Durumu

Rus Çarlığı, Osmanlı Devleti ile yaptığı Prut Savaşı’nda (1710-1711) büyük bir mağlubiyete uğramış ve ordusunun tamamını kaybetmekten son anda Osmanlı’nın antlaşma imzalamayı tercih etmesiyle kurtulmuştu. İmzalanan Edirne Antlaşması’yla Çar I. Petro (namıdiğer Büyük Petro)’nun yönetimindeki Rusya, Osmanlı Devleti ile bir barış sürecine girmiş ve dikkatini başka meselelere vermek imkânını elde etmiştir. Bu meselelerden birisi de Rusya sınırındaki Hive Hanlığı’ydı.

Hive Hanlığı, Türkistan’daki diğer hanlıklar gibi müstakil konumda bir yapılanmaydı ancak diğer hanlıklarla siyasi ilişkileri iyi durumda değildi. Bir güç birliği sağlayamayan bu hanlıkların açık hedef haline gelmesi de kaçınılmazdı. Prut Savaşı’nın ardından Rusya da bu durumdan yararlandı. Güney sınır komşusu olan Hive Hanlığı’nı ve diğer Türkistan hanlıklarını Rus kolonisi haline getirmek için çalışmalara başlama zamanı gelmişti.



Petro’nun Türkistan Üzerindeki Genel Hedefleri

Osmanlı Devleti ile aralarındaki savaş sona erdikten sonra savaş masraflarından dolayı Rusya’nın hazinesi boş kalmıştı. Çar I. Petro’nun yönetiminde devlete bir imparatorluk kimliği kazandırılmak da istenildiğinden, hem savaşın yükünü karşılamak hem de reformları gerçekleştirebilmek için kaynak elde etmek gerekiyordu. Bu durumda Çar, maddi kaynakları elde edebileceğini düşündüğü için Türkistan’a yakın bölgelerin valilerinden edindiği bilgilerin sonucunda, burası için bir sefer hazırlığına başlanması yönünde talimat verdi. Seferin başında, daha sonra Hiveliler’e “elçi” olarak tanıtılacak olan Aleksandr Bekoviç Çerkasskiy bulunuyordu. Bu seferin çeşitli amaçları vardı. Amuderya Nehri boyunca bolca altın madeni yatağı olduğu bilgisini edindiklerinden, öncelikli hedefleri bu yatakları ele geçirmekti. Ayrıca 16. yüzyılda Amuderya Nehri’nin bir nehir kolu aracılığıyla Hazar Denizi’ne aktığı bilinse de, bu kol zaman içerisinde kurumuştu ve Amuderya Nehri artık Aral Gölü’ne akıyordu. Ancak bu nehrin kuruyan yatağının yeri de Ruslar tarafından belirlenmişti ve eğer bu yatak tekrar aktifleştirilebilirse, Rusya’nın Avrupa ile olan iktisadi mücadelesine ciddi bir katkısı olacaktı. Çünkü Rusya’nın tasavvuruna göre bu şekilde Hindistan’a su yoluyla daha kolay ulaşabilecek, yeni ve daha basit bir ticaret yolu oluşturulabilecekti. Bu durum da Rusya’nın Avrupa pazarıyla ekonomik manada yarışabilmesi için bir şans olabilirdi.

Rusya’nın Hive Seferi ve Şîr Gazî Han’ın Planı

Rusların başlangıç planı, bu seferi bir (ticari) elçilik ziyareti olarak sunarak Hive Hanlığı’na girebilmekti. Ancak bir elçilik heyetinin bu kadar kalabalık olması (yaklaşık altı bin kişi kadar) pek de alışılmış bir durum değildi. Bundan dolayı Hive Hanı Şîr Gazî, bunun bir elçilik faaliyeti olmadığını sezmiş olacak ki, sözde heyetin başındaki Çerkasskiy’e haber göndererek, Rus dostlarının kendi memleketlerine gelmesinden ötürü çok mutlu olduğunu, ancak şehrinin aynı anda fazladan altı bin kişilik bir nüfusa yetemeyebileceğini ve mahçup olmak istemediğini bildirdi. Buna göre Şîr Gazî Han, bu altı bin kişiyi Hive Hanlığı’nın dört farklı şehrine ayırmayı ve daha kolay barındırılmalarını sağlamayı teklif etti. Şîr Gazî’nin bu teklifi kabul gördü ve elçilik heyeti adı altındaki askerler Hive’nin dört ayrı şehrine gönderildi. Ancak planları açığa çıktığından, bu askerler gönderildikleri yerlerde Hiveliler tarafından öldürüldüler. Çerkasskiy de aynı kaderi paylaşmış, o da öldürülmüştü. Beş yüz kadar Rus askeri de esir alınmıştı. Şîr Gazî, böylece ülkesini içten işgale başlayabilecek bir saldırıyı erkenden fark edip engelleyebilmişti. Ancak şöyle bir sorun vardı ki; Rusya çok kalabalık, güçlü ve silah kalitesi olarak çok üstün bir vaziyetteydi. Bundan dolayı Rusların niyetini anlamış ve bu girişimi engellemiş olsa bile Rusya’nın düşmanlığını kazanmak, en son isteyeceği şey bile değildi.

İlerleyen Süreç ve Şîr Gazî Han’ın Rusya Politikası

Ancak şöyle bir durum da vardı ki; Rusya, Çerkasskiy Olayı’ndan sonra Hive’yi almak için çok daha hırslanmıştı ve ayrıca Rus halkı da Hivelilere nefret duymaya başlamıştı. Bundan dolayı, Rusya’nın kendilerinden daha güçlü olduğunu da bilen Şir Gazi Han, Rusya’nın ülkesine yaptırımlarını hafifletebilmek için bu süreçten sonra daha barışçıl bir politika izlemeyi tercih etti. Çerkasskiy Olayı’ından sonra kendi menfaatlerini düşünen ve Rus gazabını üzerine çekmek istemeyen Buhara Hanlığı, Rusları kendi hanlıklarına davet etmişti. Bu Rus ziyaretini duyan Şir Gazi, Rus elçisinin Buhara’dan dönüş yolunda Hive’den geçmelerini istemiştir. Bu şekilde Rusya’yla olan ticari antlaşmalarını da korumak ve ülkesinin önemli para kaynaklarını elde tutmak isteği de ön plandaydı.

Sonuç olarak Rusya, Türkistan coğrafyasına geç de olsa tamamen hükmetmeyi başardı. Ancak bu hiç de kolay olmadı çünkü bölgedeki Türk ve Türkmenler’in karakteristik özelliklerinden birisi de bağımsızlık arzusuydu. Bölgenin egemenliği önce Rus Çarlığı’na, ardından da Sovyet Rusya’ya geçmiş olsa da, bölgede sular hiç durulmamıştır. Zaman içerisinde Basmacı Hareketleri olarak adlandırılacak isyanlar, Türkistan coğrafyasında ciddi bağımsızlık çabaları olarak varlığını gösterecek ve Rusya’nın uzun bir zaman ilgilenmesi gereken bir durum ortaya çıkacaktır.

Onur KARABAĞ
10.04.2019

KAYNAKÇA

Murat Özkan, “Bekoviç Gibi Kaybetmek: Aleksandr Bekoviç Çerkasskiy’in 1717 Hive Seferi”, Marmara University Journal of Turkology, Cilt 5, Sayı 1 (Ocak 2018), sf. 93,111.

Mehmet Saray, “HÎVE HANLIĞI”, TDV İslâm Ansiklopedisi (İstanbul, 1998), 18. Cilt: sf. 167-170.

Yorumlar