Meşruiyet Sağlama Aracı: Britanya Seferi


Günümüz toplumlarında halk egemenliği temeli üzerine inşa edilen ve insanlığın ortak kazancı olan demokrasi, dünyanın genelinde yönetim biçimi olarak kabul edilmiştir. Bu sistemde oy kullanma hakkı olan vatandaşlar yöneticilerini seçme hakkına sahip olmuştur. Bahsedilen sistemde takdir edileni yönetici yapmak ve sonraki seçim döneminde icraatlarına göre tekrar seçip seçmemek oy kullanan vatandaşların elindedir. Monarşiler devrinde genel olarak babadan oğula veya aynı hanedan içinde ilerleyen cülus sisteminde ise
tahta geçiş süreci, taht hakkı olan bu grubun üyeleri için demokrasi toplumlarındaki bir bireyin yönetime geçme ihtimalinden çok daha yüksekti. Ancak bu durumda yönetici olan kişinin bulunduğu makamdan indirilmesi, demokrasi toplumlarında olduğu gibi mümkündü. Bunun gerçekleşmemesi için yüksek yönetici sınıfın, askerin ve halkın gözünde itibar sahibi olmak meselesi ciddi bir önem taşımaktaydı. Bu yazıda Roma İmparatoru Gaius Caesar Germanicus (Caligula)’nın iktidarı ve meşruiyetini korumak ve güçlendirmek amacıyla gerçekleştirdiği sefer kısaca ele alınacaktır.


İmparator Caligula: İktidarı ve Britanya Seferi’ne Giden Süreç


Roma’nın ikinci İmparator’u Tiberius’un yoğun istibdat rejiminden bıkan halk  için bu yönetim artık prestijini kaybetmekteydi. Bunun yanında Roma’dan ayrılıp Capri Adası’nda inzivaya çekilen İmparator’un meşruiyeti de ciddi sarsıntıya uğruyordu. İnzivada geçen altı senenin ardından ölen Tiberius’un yerine popülaritesi oldukça yüksek ve erken yaşta ölmese büyük bir ihtimalle imparator olacak Germanicus’un oğlu Gaius Germanicus, namıdiğer Caligula geçti.


Caligula, babasının halk nezdinde sevilen ve sayılan, prestij sahibi olmasının yararını gördü. Bu durum, onun henüz bir faaliyet göstermeden dahi sevilmesine zemin hazırladı. Kendisi ayrıca önceki imparatorun ihanet yargılamaları olarak adlandırılabilecek, senato üyeleri hakkında tutulan istihbarat verilerini de yok ederek ve bundan sonra bu tarz bir uygulamaya geçilmeyeceğini belirterek senatonun da güvenini kazandı. Bunun yanında uzun bir dönemdir yapılmayan gladyatör oyunlarını tekrar başlatarak her ne kadar ciddi masrafa girdiyse de halk tarafından iyice teveccüh kazandı. Tiberius’un aksine istibdata başvurmaması, babasının Germanicus gibi üstün meziyetli ve takdir edilen bir komutan olması, soy bakımından Augustus ve Sezar’ın kanını taşıması gibi olumlu faktörler onu kabul gören bir imparator yaptı. Ancak imparatorluğunun yaklaşık yedinci ayında geçirdiği ve bugün ne olduğu tam olarak bilinmeyen bir hastalığa yakalandı ve bu hastalıktan kurtulduğu zaman ilk dönemlerinin aksine, neredeyse Tiberius’u aratacak gaddarlıklar ve aşırılıklara başvurdu. Kız kardeşlerinin üçüyle de karı-koca hayatı yaşadı. Kardeşi Drusilla’dan kız çocuğu sahibi oldu. Drusilla ölünce onu “Tanrıça” unvanını vererek hem onun hem kendisinin heykellerini her yana diktirdi. Hazine iyiden iyiye boşaldı ve halk nezdinde de itibarı yok denecek seviyeye düştü.


Bir şekilde meşruiyetini koruması gerektiğinin farkına varan Caligula, Sezar’ın kuşatıp alamadığı Britanya’yı fethetmek için yola çıktı. Bu seferin başarılı olacağını ve güç kazanacağını umuyordu ancak Roma askerleri çeşitli sebeplerden dolayı savaşmayı reddetti. Bunun üzerine Caligula, kendi ordusundaki askerlerden Britanyalı gibi görünen askerleri savaş esiri kılığına sokarak Roma’ya geri döndü. Bir zaferle dönmesi gerektiğinin farkında olan ve bunu başaramayan Caligula, bu başarısız girişiminin ardından kendi yakın çevresi tarafından da itibar kaybına uğradı ve öldürüldü.


                                                                                                                        Onur KARABAĞ

                                                                                                                                     29.03.2021

KAYNAKÇA


Tranquillus, Gaius Suetonius. On İki Caesar'ın Yaşamöyküsü, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2017.


Encyclopaedia Britannica, “Caligula, Roman Emperor” maddesi.


Yorumlar